Ne oluyor!
Sepet
Gezi
Teksas Tommiks
Sinema
=> B filmler
Kitap
Galeri
Haberin olsun

B filmleri

Sinemanın izlenesi ikinci ligi

Onlar ikinci sınıf çağrışımlı “B” olarak adlandırılıyorlar. Ama Frankenstein, King Kong gibi klasik filmler bu sinemadan çıktı, B sinemasından… Düşük bütçe, az zaman, az oyuncu, çok yaratıcılık, ticari kazanç garantisi formüllü B filmleri altın çağını 1930-1950 arasında yaşadı. Western, bilimkurgu, korku gibi türlerin yolunu açtı. Bugün küçümsenmeyecek bir hayran kitlesine sahip.


                                                                               Yazı: Haluk Kalafat

The Little Shop of Horrors (Küçük Korku Dükkanı) eni konu kült mertebesine yükseltilmiş bir film. Genellikle 1986'da Rick Moranis, Steve Martin'in oynadığı ve Frank Oz’un yönettiği yeniden çevrimi bilinen bu filmin orijinali tam 36 yıl önce Roger Corman tarafından sadece üç haftada çekilmişti. Orijinal The Little Shop of Horrors'ın başrol oyuncularını hatırlamanız pek mümkün değil, keza sinema tarihi de çok anımsamıyor onları; tabii o sıralar 23 yaşında olan Jack Nicholson hariç.
1960 yılında, sadece üç haftada üretilen bu film, bugün korku sinemasının klasikleri arasında sayılıyor. Roger Corman'ın sinema piyasasındaki lakabı "B Filmlerinin Kralı"ydı.
The Little Shop of Horrors, B filmlerinin hemen tüm özelliklerini barındıran klasik bir örnek. Bu filmler düşük bütçelidir, kısa sürede çekilir, çoğunlukla korku, komedi, bilimkurgu, western gibi sonradan sinema janrı (tür) kabul edilecek konuları işler; sinema salonlarında ikinci film olarak gösterilir, star oyuncu kullanılmaz; özel efekt, dekor kullanmaktan çekinilmez ama bunlar alabildiğine ucuza mal edilir...

WESTERN VE BİLİMKURGUNUN BABASI
Roger Corman kralı olmasına kralıydı B filmlerinin ama aslında bu filmler altın dönemlerini 1930'lu ve 1940'lı yıllarda yaşadı. B filmi kategorizasyonu tümüyle Hollywood kökenli. Her ne kadar sessiz sinema döneminde (1900-1930) B filmin varlığından söz edilse de, bu kategori aslen 1930'larda, Hollywood'un üretim patlaması yaptığı dönemde çıkıyor. Hollywood'un sinema endüstrisini kurduğu yıllarda yapımcı firmalar aynı zamanda sinema salonlarına da sahipti; dolayısıyla dağıtımcıydılar. 1930'lar ABD'de kriz yıllarıydı. Sinema salonlarını doldurmak zordu. "İki film birden" uygulaması o yıllarda bir tür promosyon çalışması gibiydi. Ancak stüdyolar pahalı yapımlardan ikisini birden gösterime sokmuyordu. Ekonomik bir çözüm olarak düşük bütçeli, az oyunculu, yüksek bütçeli filmlerin çekim aralarında üretilebilecek filmler üretilmeye başlandı. Kriz yıllarında B film endüstrisi, Hollywood'un kurtarıcısı oldu. Bu sadece ekonomik anlamda bir kurtarıcılık değildi. B filmler, Hollywood sinemasına oyuncu, senarist, yönetmen ve teknik ekip yetiştiren bir tür ikinci lig görevi gördü; öte yandan üretkenlik, konu çeşitliliği sağladı ister istemez. Konuların çeşitlenmesi tür sinemasının doğuşunun da habercisiydi. Örneğin B filmlerinin ilk yıllarında, Kuzey Amerika'da beyaz adamın Vahşi Batı'yı ele geçirmesi sıklıkla anlatılan bir konuydu. Bu filmler western sinemasının ana hatlarını çizdi. Sonuçta western, B filmlerinden doğdu; tıpkı bilimkurgu, korku, erotik tür sinemaları gibi.

FRANKENSTEIN’DAN KING KONG’A
B filmlerinin yaygınlaşmasının bir nedeni de stüdyolarda uygulanan "star" sistemiydi. Starlar yüksek ücretler alıyordu ve genellikle belli firmalarla anlaşmaları oluyordu. B filmleriyse kelimenin tam anlamıyla "star kaprisi"nden uzak yapılan daha rahat işlerdi. Ayrıca stüdyoların kontratlı birçok oyuncusu vardı ve bu oyuncular yılda belli sayıda filmde oynamak için anlaşmışlardı. Yüksek bütçeli filmler kontratlı oyuncuların giderlerini karşılamıyordu; bu nedenle stüdyolar kontratlı oyuncuları boşta duracağına onları düşük bütçeli projelerde kullanıyordu.
Aynı rahatlığı gişede de vardı bu sektörün. Filmler o kadar ucuza mal oluyordu ki gişede batmak gibi bir riskleri yok denecek kadar azdı. Piyasanın zorunluluklarından görece bağımsız işler bugün "kült" statüsünde anılan ya da janr klasiği olarak kabul edilen bazı önemli filmlerin B sinemasından çıkmasını sağladı. Bunların arasında King Kong (Merian C. Cooper / 1933), The House of Haunted Hill (William Castle / 1953), Body Snatcher (Robert Wise / 1945), Frankenstein (James Whale / 1931) gibi filmler sayılabilir... Ki bu filmler B filmlerinin parlak dönemi bittikten sonra defalarca yeniden beyazperdeye aktarıldı.
Bazı sinema kuramcıları tanımını geniş tutsa da B filmi aslında dar bir tanımlama. Klasik anlamda B sineması, Hollywood'un büyük stüdyo sisteminin ve “iki film birden” döneminin 60'lı yılların başında çöküşüyle sona erdi. Tekel karşıtı yasaların ortaya çıkışıyla dağıtım işinden el çekmek zorunda kalan büyük stüdyolar, zamanla bağımsız yapımcıların egemen olduğu Hollywood'da artık daha az söz sahibi hale geldiğinde "iki film birden" dönemi tamamen ortadan kalktı. B sineması bitti ama "düşük bütçeli filmler" varlığını sürdürmeye devam etti. Hatta 1980'ler sonrası güçlenmeye başlayan bağımsız sinema da B filmlerine benzer koşullarda üretiliyor. Bağımsız sinemayı besleyen kaynaklardan biri de zaten altın yıllarını 1930-1950 arasında yaşayan B filmleri.

VE “UCUZ” FİLMLER
Hollywood, B filmleri döneminin bitişinden sonra benzer bir sistem kurdu. Tıpkı B filmlerinin altın döneminde büyük stüdyolara ve onların dağıtım ağlarına "ucuz" filmler sağlama konusunda uzmanlaşmış küçük yapımcı firmaların doğması gibi, 70'li yıllarda ortaya çıkan bağımsız yapımcıların bir kısmı düşük bütçeli filmler konusunda uzmanlaştı. Bugün Hollywood'un büyük oyuncuları arasına giren Charles Branson, Sylvester Stallone ve Jean-Claude Van Damme gibi aksiyon oyuncularını A kategorisine yükselten Golan-Globus gibi firmalar, genişleyen TV piyasasına ve sinema dağıtımında oluşan boşluklara yönelik ucuz filmler ürettiler. Bu filmlere artık düşük bütçeli filmler ya da yeni jenerasyon B filmleri denmeye başladı. Çünkü bu filmlerin bütçeleriyle altın dönemde en az 10 film yapılabilirdi. Seyirci pelüş canavarlar, maske takmış olduğu belli uzaylılara artık inanmıyordu; para dökmeden film üretme yılları geride kalmıştı. Üstelik Hollywood artık daha acımasızdı. Sinema salonlarında ikinci filmlere yer yoktu. Düşük bütçeli filmlerin adresi televizyon ve video olmuştu.
B filmleri ile A filmleri arasındaki uçurum kapandıkça Ed Wood, Roger Corman, James Whale gibi bugün kült statüsüne yükselmiş yaratıcı yönetmenlerin yerine yenilerinin gelemeyeceği mekanik bir Hollywood oluştu. Kendine has estetik anlayışlarıyla her biri özel olan bu yönetmenlerin filmleriyse sinema meraklılarının koleksiyonlarındaki haklı yerlerini aldılar.


Bugün 12 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol